- Bismillahirrahmanirrahim,Aydın Bolak için yazılan şekli 1973
- “My friend Prof. Dr. Yumuşhan Günay mentioned to me once that this kûfî besmele design was closely resembling “Alhambra Architecture”: & then, I have found & checked this photo & believed it to be true.”
Bu besmeleyi Aydın Bolak’ın siparişi üzerine, 1973 te yazmıştım. Ancak sonraki bir tarihte besmeleye, Hüve allah, muhammmed, ebubekir, omer, osman , ali kelimelerini de eklemişim. Her nasılsa bu biçimini kaybetmiştim. 2008 de, arkadaşım Prof. Dr. İbrahim Yekeler dedi ki, “ben senden bu besmelenin bir kopyasını almış ve saklamıştım; şimdi, ablam bu besmeleye tezhib yapmak istiyor.” böylece 35 yıl sonra bu besmeleyi yeniden bulmak beni ‘öldükten sonra dirilmiş gibi’ sevindirdi ve şimdi “Hüve allahü” ibaresi yerine “allah” lafz-ı celâlini iki kere yazmak suretiyle (allah allah) orta kısımdaki yazının birinci kısmını azıcık tashih ettim. Besmeleyi Edibe Yekeler tarafından kat’ı usûlü ile süslenmiş biçimi ile birlikte takdim ediyorum
.
https://www.tyb.org.tr/mobi/gunun-yazisi-sibel-eraslandan-kayip-besmele-siyami-ersekte-5441h.htm
Bu Besmele’nin bir diğer mühim hâtırası da şudur. İstanbul’a gidip Besmele siparişini teslim ettikten sonra, sivas’taki 4 eylül ortaokulunda çalışan bir sekreter kızcağızın saman sapıyla siyah kumaş üzerine işlediği birkaç kopyasını yaptırmış ve 2 kopyasını Enderun Sahafiye’de ismail beye, vermiş ve demiştim ki; çoktan beri tezhib siparişlerini beklettiğim ziya aydın beye karşı mahcubum birini ona verelim, kusura bakmasın diye bu benden ziya beye bir cemile olsun birini de dükkanda sergilersiniz reklamım olur diye hediye etmiştim.
Derken, günlerden bir gün Enderunda, Allah ganî ganî rahmet etsin, Prof. Dr. Kaya Bilgegil’in sohbetini dinlerken, dükkanın duvarındaki bu besmele Hoca’nın dikkatini çekip, “Ne güzel besmele, mimari eserlere benziyor, bunu kim yazmış?” diye sordu. O sırada, orada bulunan Mustafa Uzun (şimdi İlahiyat Fakültesinde profesör), beni hocaya tanıştırdı. Sohbetin sonunda rahmetli kartını vererek Erzurum Edebiyat fakültesinde Dekan olduğunu ve beni fakülteye alacağını söyledi. Bu besmelemizin bereketi sayesindedir ki 1976′da, herhangi bir imtihana da tâbi tutulmaksızın, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesine, Paleografya (eski kitabe ve yazılar) uzmanı ta’yin edildim. “Hâzâ min Fazli Rabbî” (İşte bu Rabbimin Fazlındandır).
Kaya Bilgegil ile 1974′te Enderun Sahafiye’deki kufi besmelem vesilesi ile ilk defa tanıştığımız bu sohbet esnasında okuduğum gazel. Şeydâ Dîvânı’ndan…
kaamet-i dildâr aceb tûbâ mıdır
ol hırâmân serv-kâd cânâ mıdır
.
tâ ezelden rû-nümâ peymânede
gördüğüm hüsn ol gül-i ra’nâ mıdır
.
bilmezem dünyâ vü mâ-fîhâ nedir
“lâ” mıdır “illâ” mıdır “leylâ” mıdır
.
ser-hoşam döndükçe dünyâ bâşıma
dil kıyâm etmekde bi-pervâ mıdır
.
yâ niçün dönmektedir çarh-i ezel
âşık-ı zârın gibi şeydâ mıdır
1971