bâd-i behâr mîvezed nâfe-î zülf-i yâr kô?
gûş-i şinev kücâ? dîde -i i'tibâr kô?
Hâfız-ı Şirâzî
kalbimin sessiz lisânı gel unut bu sâz-kârı
gurbet ilde kim ne bilsin bu sadâ-yı nevâkârı
bu Newyork bu subway bu insan seli
karanlık tüneller kaçan tirenler
tirenler ki binlerce çığlık taşır
ne metro bilir ne sessiz yığınlar
niçin uzar gider hayat yokuşu
II
niçin soldu birden Nevâkâr gülü
esip geçti rüzgâr Nevâkâr gibi
esip geçti yok oldu gül nâfesi
içinden tirenler geçen ney sesi
yeter ayrılıktan şikâyet yeter
niçin öyle başlar ve böyle biter
Siren çığlığında hüzün nağmesi
tirenler gelirler tirenler gider
Siren çığlığında hüzün nağmesi
III
niçin böyle sevdâ ki birdenbire
bâd-i behâr esip geçer nâfe-yi zülf-i yâr yok?
âh işiten kulak nerde? dîde-i i’tibâr yok…
1998 de Newyork metrosunda….