.
“ve alleme âdeme’l-esmâe küllehâ” kur’an
“eritis sicut dei bonum et malum cognoscetis” :
“tanrı gibi olacaksınız; iyi ve kötüyü bileceksiniz”
“iyi ve kötü ağaç meyvesinden belli olur” Tevrat
KELÂM (Logos) translated by Ahmet Fahreddin Uçar
I
İşte sabah yıldızı! işte bitiyor gece
-Uyandırdı dağları – şafağın parmakları-
Ey karanlık gönlümü kavrayan el gizlice-
Seninle doğar Kelâm ve seninle her hece-
Şiir olur akıtır şaraptan ırmakları-
Sularsın gönülleri, o susuz toprakları-
Yağmur olur çilersin toprağa ince ince…
Altın rengi filizler getirir ilk baharı,
Bir mevsimlik çiçekler… sonra güz yaprakları
Ve sonunda boş kalır ağaçların dalları
Sessizce akar zaman çürütür her meyveyi…
Kalk, çalış! çünki bu ân, gül yaprağından ince
Şafak sona ermeden söyle bitir herşeyi,
Şâir! geçen zamanı yoğur alın terinle
Şiir bahçelerinden gül devşir ellerinle:
II
O destan çağlarından, vahşî orman sesinden,
O kayıp cennetlerin altın pınarlarından,
Dağdan dağa seslenen gür çoban nefesinden-
Doğma bir şiir: Âdem… Âdemin hikayesi,
‘Altın Çağ’ın destanı ile başlasa bile,
Âdem zavallı şimdi- çünki kısıldı sesi…
Tanrıya baş kaldıran o Âdem nerde şimdi?
Hani kayıp cennetin o mutlu hür -insanı?
Hani Tûbâ Ağacı, hani Kelâm Sahibi?
I
II
İlk “iğvâ” Kelâm idi:
Âdem ejderi görünce,
Allı pullu, süslü, ince;
“- Sen başkasın!” demişti, “Cennetdeki herşeyden.”
Ejder dile gelip birden
“-Öyle mi dersin?” dedi.
Şaşırdı Âdem büsbütün
“- Hey sen konuşuyorsun?”
dedi hayretler içinde,
“Tıpkı Tanrımız gibi…”
“- Sen de öyle!” dedi Ejder, “Senin de Kelâm’ın var!”
Ve Kelâmdır aldatan, iğvâ eden Âdemi
Âdem o zaman bildi
Ki tıpkı Tanrı gibi
O da Kelâm Sâhibi’ydi
Heyhat! tabiat dilsiz
Herşey ondan farklıydı: Herşey ona yabancı-
Yalnız yaratmış hilkat, yalnız yaratmış Âdemi….
İlk “iğvâ” Kelâm idi.
IV
Âdem ne için var? “Kelâm” ne için?
Her ne ki olduysa Kelâm’dan oldu
Vaktâ ki yüce Allah diledi yaratmayı
“İlâhi Kelâm”ından “Kün!” emri geldi
Bir altın şafağı doğurdu gece.
Ve zulmetden nûr’a geçerken zaman
Yokluktan bu Varlık doğmadan önce
Âlemi yaratan yüce Tanrı’dan
Tanrı’dan almıştı Kelâmı Âdem.
“Öğretdi Âdem’e bütün esmâ’yı.”
Bütün isimleri alıp Tanrı’dan
Varlığa, bilgiye, “söz”e, her şeye
Bir isim takarak koydu “Yasa”yı
Kelâm ile geldi “Kötü ve İyi”
Heyhat, güneş batınca, ne kalır ki geriye?
İşte bütün mesele:
Âdem, Kelâm Sâhibi-
Kendini Tanrı gibi
Görüyordu kendince.
Tanrı’ya benzese bile
Yalnızca “ism”i bildi
Bilmedi “müsemmâ”yı”
Öğretmemiş olsaydı keşke Bilgi Ağacı
Karanlığın yüreğine gizlice
Öğrenmezdi belki de Havva’da utanmayı..
V
Bilgi Ağacının yasak meyvesi-
“-O yasak meyveyi yersen – bilgili olacaksın,”
“Tanrı gibi olacaksın,” diyordu Ejder,
“-İyi ve Kötüyü meyvelerinden-
“Tanıyacaksın!”
Önce Havva tattı yasak meyveyi, sonra da Âdem
İnsan çıplak dolaşamazdı-
Öğrendiler utanmayı Havva ve Âdem
Herşey onlara yabancı ve onlar insân idi
Ve buyruk odur, ki:
“-Saklasın o meyveyi – Toprağa gömsün Âdem
Olsun Toprak Sahibi! toprağın verdiğini,
Artık ‘Alın Teri’yle toplasın, yesin Âdem,”
O toprağın kölesi
Cennetini kaybetti!
.
LOGOS
1.
Here is the morning star! Here ends the night.
The fingers of the dawn woke the mountains.
Oh, the hand that grapples my dark heart secretly
With you the Word is born, and with you every spelling
Becomes poetry and flows forth the rivers of wine.
You water the hearts, those arid soils
You become rain and thinly drizzle into the ground.
Blossoms of golden hue brings the first spring
Flowers of one-season withers also leaves of autumn
And the branches of trees stand barren eventually.
Time flows silently and corrupts every fruit
Stand up, work! For this moment is thinner than a leaf of rose
Before the end of dawn, narrate and finish everything.
Poet! Mold the passage of time with the sweat of your head.
Collect the roses with your hands from gardens of poetry.
II
From the ages of epos, from the sounds of wild forests
From the golden springs of lost heavens
From the golubrious shepherd’s breath that echoes from mountains
Is born a poem: Adam… Adam’s story,
Although begins with the epic of ‘The Golden Age’
Adam is pathetic now, for his voice is fainted.
Where is that Adam that rebelled against God?
Where is the free and merry human of the lost heaven?
Where is the Tree of Heaven*, where the Possessor of Words?
III
The first bait was the Word:
When Adam saw the serpent,
Vivid scales, intricate and slender
“-You are different!“ said he, “from all that is in Heaven!“
“You say so?“
Adam completely taken aback
“Hey, you speak?“
Said he in wonder,
“Just like our God…“
“So do you!“ said the serpent, “You have the Word too“
And it is the Word which deceived and allured Adam
Adam then knew
That just like God
He too Possessed the Word.
Alas! Nature is without tongue
Everything is different than he: All is strange to him
Lonely created, Adam was created Alone…
The first bait was the Word.
IV
What for is Adam? What for the “Word“
Whatever is happened is happened from the Word.
It was when the great Allah wished to create
The order of “Kun“* came from the Divine Word.
The night bore a golden dawn
And when time passed from Chaos to Light
Before Existence came from Absence
From the great God that created the universe,
From God did Adam take the Word.
“God taught Adam all the symbols.“
Receiving all names from God
To Being, Knowledge, speech, and everything
Gave he the “Law“ by naming.
Came the Good and the Bad with the Word.
Alas, What more remains when falls the sun?
Here is the whole issue:
Adam: Possessor of the Word-
Saw himself as God
Though he seemed like God
He knew mere symbols,
And not what they symbolized.
Had the Tree of Knowledge not taught secretly
Into the heart of darkness
Perhaps Eve wouldn’t learn what it is to be ashamed.
V
The Forbidden fruit of the Knowledge Tree
“If you eat that forbidden fruit – you shall be knowledgeable”
“You shall be like God” said the serpent
“You shall recognize the Good and the Bad by their fruits”
First Eve tasted the forbidden fruit, and then Adam
Human shouldn’t walk naked.
They learned shame – Eve and Adam.
Everything was alien to them and they were human
And the decree is:
“Hide Adam that fruit – bury it him to the ground
Become the owner of the soil! What the soil yields
He shall obtain with sweat and tears”
He who is the slave of Terra
Lost his paradise of Aden.
,.