ABD Dünyayı Kaosa Sürüklüyor

ABD dünyayı kaosa sürüklüyor
Prof. Dr. Şahin Uçar, BM kararı olmaksızın Irak’ta operasyon başlatmak üzere son hazırlıkları yapan ABD ve üç müttefikinin karşısına bir süre sonra dünyanın diğer güçlerinin çıkacağını söyledi
Irak krizinin bugün geldiği aşamayı nasıl yorumluyorsunuz? Türkiye’nin ve dünyanın ufkunda ne görüyorsunuz?
İçinde yaşadığımız şu zamanda tarihin çarkı eski zamanlardan çok daha hızlı dönmeye başladı. Nereye gittiğimizi bilmeden çıktığımız bu yolda, yakın gelecekteki Irak harbi yüzünden ortalık toz duman oldu, ufku göremez olduk. Yeni hükümetimiz Meclis’e bir tezkere daha getirir ve bu tezkere geçerse, milletvekillerimiz adlarını tarihe, “Üçüncü Dünya Terör Savaşı”na oylarıyla “evet” diyerek katılan ve “harbin başlamasını kolaylaştıran insanlar” şeklinde yazdırmış olacaklar. Halbuki bu harb yalnızca, Irak’taki sayısız masum insanı bir terör savaşının “Molok”larına kurban etmekle kalmayacak, en başta Türkiye olmak üzere bütün dünya için çok daha büyük felaketlere yol açacak gelişmelerin tetikçisi olacak.
Türkiye, NATO’da ve NATO dışında, ABD’nin ‘geleneksel’ müttefiki. TBMM’nin tezkereyi reddetmesinden sonra, Türkiye-ABD ilişkilerinde tatsız bir döneme girildiğini söyleyebilir miyiz?
Hz. İsa demiş ki: “Gözlerinin önündekini iyi tanı, görmediğin de sana ilham olunacak.” Amerika Türkiye’yi harbe girmeye zorluyor. Yıllarca Komünizm tehdidine karşı stratejik müttefik olmanın bir gereği olarak gizli ikili anlaşmalar yaptığımız bu süper güç, bütün dünya gereksiz dese ve karşı çıksa bile bu harbi yapmak istiyor. Komünizm tehlikesi kalmadı. Ama biz bir süper güçle müttefik olmanın rehaveti ile olsa gerek, ne soğuk savaş şartlarında korku belası razı olduğumuz ikili anlaşmaları gözden geçirmeyi, ne de ordumuzun silah gücünü tamanen Amerika’ya bağlamanın stratejik ve tehlikeli neticelerini düşünemedik. Şimdi Irak’tan önce adeta Türkiye işgal edilmiş gibi, Meclis’ten geçen tezkere bu izni vermese bile, ülkemizde bir çok üs kurularak Amerikan askeri yerleşebiliyor. ABD “Türk askeri Irak’a girmesin, ama hava sahanızı bize açın” demeye başladı. ABD bir gün Irak’ta bir Kürt Federe Devleti kurarsa buna nasıl itiraz edebileceğiz acaba? Sıra İran’a da gelir bir gün. O zaman bu güçlü müttefkimiz, “Şu İran’ı parçalayalım, siz Azerilerle birleşin, şu Güneydoğu’yu da Kürdistana katalım” derse şaşmam.
Savaşın sonunda bölgenin haritası değişecek deniliyor. Nasıl bir harita olur bu?
Amerika Iraka girer, ama orada rahat duramaz. Zaten uzun zaman kalacağını ve Ortadoğu’yu yeniden dizayn edeceğini açık açık söylüyor. Böylece İsrail büyüyor ve emniyete kavuşuyor, hem yalnız Kürtlerin değil Ermenistan’ın da bizden toprak talebi var. Amerika yakın gelecekte hazır eli değmişken bir de Türkiye haritasını dizayn etmeye kalkışırsa, şimdi kesin bir tavırla reddetmekten çekindiğiniz Amerika ile o zaman ne yapacaksınız? Daha şimdiden NATO’nun, Birleşmiş Milletler teşkilatı ve Avrupa Birliğinin felç olduğunu, fonksiyonlarının işlemez hale geldiğini görüyoruz. Bu Irak krizi dünyayı çok değiştirecek. Asyanın sessiz devi Çin, Rusya, Almanya ve Fransa’nın harbi kesinlikle veto edeceklerini söyleyerek Amerika’nın dünya petrollerini kontrol altına alma ve dünyayı yönetme hamlelerine karşı çıktıkları malum. İngiltere bile Amerika ile birlikte savaşa girmekte zorlanıyor.
Tüm dünyada meşru zemini olmadığı düşünülen bu savaşa karşı sosyal bir direniş görülüyor. Bu, politik tepkilere de yansıyor. ABD’nin müttefiki olan İngiltere’deki savaş karşıtı siyasi güçler mesela. Türkiye bu tepki dalgasını ABD ile işbirliği yapmamak için kullanabilir mi?
Bugün, “Tony Blair’in güçlükleri var, gerekirse harbi başlatırken İngiliz kuvvetlerini kullanmayız” diye tolerans gösterebilen Bush, aynı toleransı güçlükleri Blair’den çok daha fazla olan Türkiye’den de esirgemesin. İşgalden sonra Amerika Irak’ta uzun zaman kalır, ama Irak Amerika için de dünya için de, içinden çıkılması zor bir bataklık olacaktır. Irak’ta petrolden aldığından fazlasını harcar Amerika, mesele sadece petrol, sadece Ortadoğu da değil, dünyayı yeniden dizayn ve kontrol etmek. Amerika, global çapta yeni bir düzen adına, dünyaya hakim olmak isteyebilir elbette, ama buna gücü yetmez. ABD kendisi ile birlikte bütün dünyayı macera ve kaosa sürüklüyor. Bu hadise Irak ve Ortadoğu ile sınırlı kalamayacak ve çok büyüyecektir.
TBMM’DEN NASIL BİR KARAR ÇIKMALI?
Aylardır, savaşı konuşuyoruz. Yanıbaşımızda patlayacak ve bütün dünyayı sarsacak bir savaşı. Krizin bu kadar yakınında, hatta neredeyse tam ortasında bulunan Türkiye ‘tezkereye hayır’ demek dışında ne yapabilir?
Türkiye’nin yapması gereken çok şey var: Türkiye borçlarından korkuyor, iflas ilan etmekten korkuyor, ama çoktan iflas etti zaten. Bunu ilan etmekten de korkmamak lazım, çünkü IMF borçları ve faizlerini ertelemenin Türkiye’nin başına getireceği sıkıntılar, borçları ertelemese bile yine başına gelecek. Bu Irak harbi dünyayı baştan aşağı değiştirecek ve bu sıkıntılara katlanmaya zaten mecbur olacağız. İç borçlar ve faizleri ödemek de bugünkü şartlarda artık mümkün olamaz. Türkiye devlet gibi devlet olmanın gereğini yapabilir ve sert ve zecri tedbirler alabilirse, yıllarca Türkiye’yi soyarak paralarını yurt dışına kaçıranlar, o paraları Türkiye’ye getirirler. Şahsiyetli ve inandırıcı olabilir ve bazı garantiler verebilirse, IMF’den borç alacağına yurt dışındaki Türk işçilerinin birikimlerini borç alabilir. Yıllarca şarlatanlara bile para verdi işçilerimiz, bir kere de devlet talib olsun bu birikime. Türkiye ne zaman başkalarına yaslanmak yerine, kendi ayakları üzerinde durmak istedi de başarısız oldu? Bu güne kadarki başarısızlıklarımızın sebebi kötü dış politika ve “gayriden imdad istemek”ten oldu. Kendi kaynaklarımıza dönmek zorundayız. Bugün hızla değişmekte olan dünya şartları, içinde bulunduğumuz bütün şartları yeniden incelemeye ve ne kadar can yakıcı da olsa gerekli tedbirleri almaya bizi zorlamaktadır. Tezkere Meclis’e gelecekse kendi insiyatiflerimizle ilgili ve kendi tedbirlerimizle sınırlı bir tezkere olmalı, bu mümkün olmasa bile, o takdirde Meclis’te kabul görmemelidir. Bu noktadan ve bu zor kararlarla başlamak zorundayız. Ümid ediyorum ki ateşten gömleği giyen bu hükumet ve bu Meclis bunları başarabilsin. Allah yardımcıları olsun. Her hal ü karda dünyanın geleceği kararmıştır ve her ülke gibi Türkiye de bir çok sıkıntıya hazır olmalıdır. Bazı felaketler mukadder ise de, onları nasıl karşılayacağımızı ve nasıl tahammül edebileceğimizi bugünkü tercihlerimiz tayin edecektir.
Bütün çabalarına rağmen, Irak’a saldırmak için Birleşmiş Milletler’den yeni bir karar çıkartamayan ABD ve müttefikleri İngiltere, İspanya ve Portekiz, Irak’a vurmak için son hazırlıklarını yapıyor. ABD Başkanı George W. Bush, önceki gün yaptığı açıklamada, Irak’a ültimatom vererek, Saddam Hüseyin ve oğullarının Irak’tan ayrılması için 48 saat verdi. Son gelişmeleri Yeni Şafak’a değerlendiren tarih Felsefecisi Prof. Dr. Şahin Uçar, BM’nin felç olduğunu ve fonksiyonlarının işlemez hale geldiğini ifade etti. Prof. Uçar, “Çin, Rusya, Almanya ve Fransa’nın, harbi kesinlikle veto edeceklerini söyleyerek Amerika’nın dünyayı yönetme hamlelerine karşı çıktıkları malum. Bu güçlerin orta vadede sessiz kalacaklarını düşünmek safdillik olur” diye konuştu.. .

Scroll to Top