PHILOSOPHY of HISTORY / con_spection

Ustamız Boyacı İsmail Emmi

İsmail Emmi’yi Erzurum’un Cumhuriyet Caddesi’nde, geç gelen yaz güneşinin keyfini çıkaran neşeli ve hareketli kalabalık arasında, Hemşin Pastanesi’ne giderken hatırlıyorum. Sakin, mütevekkil çehresinde Anadolu insanının yüzlerce yıllık kahrının izleri: derin çizgiler… Zaman kadd-ü kametini yay gibi eğmiş, derin düşüncelere dalmış, iki büklüm yürüyor. Tezyinatını yaptığı camiden yeni çıkmış; üstü başı yağlı boya lekeleri içinde kalmış; sakalı her zamanki gibi uzamış;

Ustamız Boyacı İsmail Emmi Continue »

Varlığın Anlamı kitabı hakkında…

Kitaplar Arasında, Yılmaz Öztuna, Türkiye Gazetesi, 11,12,2010 > Prof. Dr. ŞAHİN UÇAR, Varlığın Anlamı, 3. baskı, İst. 2010 (ilk baskı 1995), 176 s., Şûle Yayınları. Şahin Uçar, tarihçi, filozof, mütefekkir, hattat, bestekâr, dîvân sahibi son şairimiz, tanbûrî, neyzen, pek çok kitabın yazarıdır. Tam mânâsıyle bir allâme’dir (erudit). Tarih felsefesi profesörüdür. Birçok Doğu ve Batı dillerine vâkıftır. Yukarıda sunduğum eseri, derin

Varlığın Anlamı kitabı hakkında… Continue »

TEKÂMÜL EDEN CEMİYETLER ve FERDİYETLER

A. J. Toynbee’den tercüme edilmiştir. Eğer tekâmülün mikyası self-determinasyon ise ve self-determinasyon da, self-articulation (kendini ifade etme) ma’nâsına gelirse, bu demektir ki biz öyle bir tekâmülü tahlil edeceğiz ki, iyice araştırıldığı takdirde, bu tekâmül prosesi içindeki medeniyetlerin kendilerini gittikçe daha mütekâmil bir tarzda ifade etmek suretiyle gelişmeye devam ettikleri görülecektir. Umumiyetle aşikâr olarak bellidir ki medenî tekâmül halindeki bir cemiyet,

TEKÂMÜL EDEN CEMİYETLER ve FERDİYETLER Continue »

KELÂM

I İşte sabah yıldızı! işte bitiyor gece -Uyandırdı dağları – şafağın parmakları- Ey karanlık gönlümü kavrayan el gizlice- Seninle doğar Kelâm ve seninle her hece- Şiir olur akıtır şaraptan ırmakları- Sularsın gönülleri, o susuz toprakları- Yağmur olur çilersin toprağa ince ince…   Altın rengi filizler getirir ilk baharı, Bir mevsimlik çiçekler solup döner yaprağa, Ve sonunda boş kalır ağaçların dalları   Sessizce

KELÂM Continue »

ZERVÂN (SONSUZ ZAMAN)

Ne zindeem ez hicr-i tü ne mürdeem ey şuh Feryad ez in nevi vücud-i adem-alud Yavuz Sultan Selim Ne canlıyam ne ölmüşem çün ayrıyam senden Feryad yokluk bulaşmış bu varlığın elinden I Ey iki yüzlü Zervân, şafak kanatlı zamân! Hem gündüz, hem gecesin: yarı ateş, yarı duman Güneşe bak, gör ki gün / hem eski, hem yeni gün İki yüzlüdür

ZERVÂN (SONSUZ ZAMAN) Continue »

Scroll to Top