“Bismillah. Lekad halekna’l-insâne fî ahseni
takvîm, sümme redednâhü esfele sâfilîn.”
Biz insanı ahseni takvîm üzere yaratdık, sonra onu esfel-i
sâfiline (aşağılıkların en aşağısına) reddetdik.”
Kur’an-ı Kerim
PERSONA (MASKE)
I
Târihin şafağında -bu dünyâ sahnesinde-
Yalnızca bir oyun vardı:
“-Hangi Yeni Tanrıya insan kurbân etmeli?”
-Maskeli oyuncular oynuyordu oyunu-
İşte sahnede Molok!
“-Yüzü niçin maskeli?”
“-Şahsiyet bir maskedir: ‘Persona’ maskesi bu!”
Yunan trajedisi maskeyle oynanırdı:
Her karakter rolüne uygun bir maske giyer
Putlaşmış “Kelime”lerden Replik ezberindedir
-Maske ile oynanır bütün trajediler
-Maskelidir Cemiyet- Her şey yerli yerindedir…
II
İlk perdede sahnede o garip mağrâ vardı:
Kabîle mağrâsında bir ses yankılanıyor-
Ak saçlı bir ihtiyar “hikâye” anlatıyordu:
Ve ateşin etrafında toplanan insanları
Büyüleyen sesinde bir muammâ- ru’yâ ve şiir-vardı:
“Mağrânın duvarına akseden gölgeleri
Sayarak anlamıştı zamanın geçtiğini…
Halbuki akılsız oğlu, onu hiç dinlemiyor-
Hergün bir taş yontuyordu….”
III
Şu ölümlü hayatı putlaştırmakla suçlanan oğul
Elinde taş baltayı tutan kabile şefi…
Mağaradan dışarı / o çıkıyor
-Avlanmak için hergün-
Gerçeğe gün ışığında bakıyor
Kabilenin putlarını kırıyor ve yontuyordu.
İhtiyar çoğalan torunlarının
Ateşin ışığında mağaranın duvarına yansıyan
Gölgelerini sayarken
Oğlu taş baltasını sıkı sıkı kavrıyor-
Gururla gülümsüyor…..
Belki anlatamıyor -fakat artık o, bu aletle düşünüyor-
Elinde -kavradığı baltanın artırdığı-
Bir gücü tutuyordu….
Ve hergün daha keskin-
Daha keskin baltalar yontuyordu…
IV
Ve her gün biraz daha ilerleyen insanlık
Kabîle putu kıran oğulların eliyle yeni putlar yontarak
Hergün bir adım daha- durmadan ilerliyor….
“Elima”, hayat, dansı- “Molimo”, ölüm, dansı:
Pigmeler’in şarkısı-
Ormanların şarkısı ve Mağrâmn yankısı
Uzaklarda kalıyor….
V
Hattâ göklere uzandı -Bâbil Kulesi’nden beri-
O cüretkâr elleri.
Ve “Ur”daki Ziggurat, Mısır’daki Piramit
Ve insana kaderi soran Sifenks’ten beri
Kalpleri oyularak Tanrılara sunulan
Bir kurbân oldu insan. •
İnsan kurban etmeyi kaldırmıştı İbrâhim-
Ama kırdığı putların yerine yeni putlar yontuldu….
VI
Putlaşmış kelimelerle soyutlama sunaklarında
Dualar okunuyor:
-İlim, Kültür, Medeniyet, Sanat, Tarih, Felsefe,
Sınıflar, İlerleme, deniyor-
Kabilemiz yok artık-
Büyük sporcular var / star şarkıcılar var,
Biz artık “Hür-İnsân”ız, şehirlerde yaşarız
Ve bütün aktörlerin yüzlerinde maske var….
Hattâ seyircinin de-
Seyirci de kendine düşen rolü oynuyor:
Bu yığınlar içinde bir “Ferd” olmak yasaktır
Hür olmanın birinci şartı, Maske takmaktır
Ve şehirlerde hayat, “Maske”yi oynamaktır…
VII
Şehirde yaşayan insan Persona denen maskeyi
Takarak bu sahneye çıktığı günden beri
-Yüzünü gizleyerek rolünü yapan insan-
Senaryonun kurbanı, rejisörün piyonu!
Ruhunu “Molok”lara kurbân olarak sunan-
Kurbânm bizzat kendi…
O insan ki maskesini takıyor-uygun adım yürüyor.,
Putlaşan her “Kelime”– onun “Kafa Konforu”
İyiyi ve kötüyü ne arıyor, ne soruyor:
Çünki biliyor!
Biliyor onun yerine düşünen bir “Molok”un
Yazdığı senaryonun -kendi rolüne uyan-
Yalnızca kendine ait, Repliğini biliyor….
Replik ezberindedir-
Her şey yerli yerindedir….
VIII
Ve onun Repliği budur:
“Te Deum! Moritur Te salutant!”
(Sen Tanrımız! Öldürülmek üzere olan kurbanlar-
Seni selamlıyorlar!)
Diyor bitkin, talihsiz ve maskeli kurbanlar.
Ve Molok’un maskesi: putlaşmış kelimeler
“İlerleme” adına teselli ediyordu geride kalanları.
IX
Repliğini ezberleyen papağandı bir zaman-
Fakat işte maskesi de düşüyor!
Yüzünü gizleyerek bir rol oynamak için
Ruhunu şeytâna satan bir insandı o “Molok”
Maskesini takıyor… Yıldız olacak bir gün-
Maskesine tapacak.
Uygun adımla yürür “Molok”ların oyunu….
X
Ve bu soyut sözler ki çok da soyut değildir
Kan kokusu duyulur çünkü o soyutlama tapınaklarının
İnsan kurbân edilen sunakları ardından,
Ahsen-i takvîm üzere yaratıldığı halde
-bir rol oynamak için o maskeye sığınan-
Esfeli sâfilîne döndürülen o insân,
Artık canlı değildir- sadece bir maskedir!
Kan kokusuyla sarhoş olarak ölürken o-
Sadece rûhsuz madde- maskeden arta kalan:
“Molok”lara sunulan cesedi kokar onun
Çünki daha maskeyi giyerken o kurbanlar
-Kurbân edildikleri “Persona maskesi”ne-
“-Moritur Te Salutant!” diyorlardı Molok’a!
(Ölmek üzere olan bizler seni selamlarız!)
“Ave Caesar: Yaşasın Sezar!”