sis

SİS I Sis bastı birdenbire: kapladı ufkumu sis örtüyor rûhumu sis/ ey gâibden gelen ses! gözlere perde çeken/ bu sis mazmûnu nedir? ömrümün mazmûnu sis: kaybolan günlerimiz.. yayılan sisten çıkan rûh bana hatırlatır: ey tarladan sökülen/ altın başaklı zamân! ey başakla yakılan/ parlak ateş, kör duman yeşil, “firik-buğday”lar tutardık elimizde o tâze buğday tadı ki hâlâ gönlümüzde bir kaval nağmesidir […]

sis Continue »

OKYÂNUS

OKYÂNUS  Sen sende iken menzil alınmaz  bahri olmadan gevher bulunmaz Yunus Emre I İşte güneş doğuyor… Duyuyor musun? İşte! yeni bir şarkı doğdu Bu nağme nerden gelir? ben de hiç bilmiyorum Tek bildiğim bu işte: Ben şarkımı söylerim- sesi göklerden gelir. Ve birden çıkagelir o en eski rûyâlar Sessizlik denizinden, Atlantis ülkesinden Canlanan hâtıralar, unutulan dünyâlar… II Gökdelenler şehrinde gördüğüm

OKYÂNUS Continue »

DAĞ NEFESLERİ

ego sum qui sum: ben benim! ergo, intellige ut credas, crede ut intelligas! o halde, inanmak için anla; inan, anlamak için! DAĞ NEFESLERİ I Ey gönül dağlan, Tecer Dağlan! Irmağın çağırır eski çağlan Bakar yıldızlara; yâd eder gönül O ru’yâyı gördüğümüz dağlan. Dağlar ki yâd eder o ru’yâları Gönül dağlar da yâd eder dağlan Ey dağlarda baş döndüren sonsuzluk! Göğe

DAĞ NEFESLERİ Continue »

BİN YILLIK ÖLÜM

 I Yürek yeni kanatlanmış bir kuştu, sevinçle kanat açtı her iklîmi dolaştı geçti Altaylar’dan, Tanrı Dağı’ndan yedi iklîmi, dört ummânı aştı gönül yeni kanat açmış bir kuştu… Uçtu Tûr-u Sînâ’ya Mûsâ ile uçtu Zeytin Dağı’na Îsâ ile ve Hîrâ’da Muhammed’le buluştu Nûr Dağı’ndan Kaf Dağı’na ulaştı. Kaf Dağı’ndan geçti gönül âb-ı hayât içti gönül gönüldür “kutlu ebâbil” her zamandan göçtü

BİN YILLIK ÖLÜM Continue »

ALÂEDDİN MAKAAMESİ

    I Şafakta gül açarken bir uykusuz geceden Düştü çiğ tânesi gül yaprağına İçtim yanâ yanâ ben o şaraptan Güle geldim geceden… Serhoş mudur, şeydâ mıdır bilemem Yâr kokusu gelir gülün terinden Şerh edemem, söylesem ahvâlimi Sabredemem, söylemesem hâlimi. Şikâyetim var öz nağmelerimden… II Yaar! Yâr-i yârdir pîrimiz “Kâr kâr-i mâst, çün o yâr-i mâst” “Kâr bizim kârımız, çünki

ALÂEDDİN MAKAAMESİ Continue »

SONSUZ HAYAT / SONSUZ ÖLÜM

Ey gönül dinle beni kimseler bilmez bunu gerçi sırrın âşikâr söyle göreyim seni! . Ay ışırken geceler ağla gönül ağla gönül unutup türkülerin sözlerini ağla gönül bu karanlık gecenin şarkısıdır şarkısıdır gecenin şarkısını söyle gönül söyle gönül: Ey karanlık gecenin şarkısı sessiz ölüm karanlıkta titreyen ay ışığı, sen söyle neyleyim ki türkülerin sözlerini unuttum hatırlasın üşüyen ve unutan geceler .

SONSUZ HAYAT / SONSUZ ÖLÜM Continue »

Scroll to Top