zanaat sınaat sanat
sanat tenkidi konuşmamda: “eskiden bir zanaatkârın yaptığı tepsideki süslemeler bile sanat kalitesi olarak modern müzehhiblerin yaptıkları kompozisyonlardan çok daha üstün olabilir ” demiştim işte isbâtı!…
sanat tenkidi konuşmamda: “eskiden bir zanaatkârın yaptığı tepsideki süslemeler bile sanat kalitesi olarak modern müzehhiblerin yaptıkları kompozisyonlardan çok daha üstün olabilir ” demiştim işte isbâtı!…
An râ ki cây nîst, heme-yi şehr cây-i ûst Dervîş her koca ki şeb âyed, serây-i ûst Bîhânumân ki hîç nedâred becoz Hodây Û râ gedây megûy ki sultân gedâ-yi ûst Merd-i Hodâ be magrib u maşrik garîb nîst Çendan ki mîreved, heme mulk-i Hodây-i ûst An k’ez tevângerî yu bozorgî yu hâcegî Bîgâne şod, be her ki resed, âşinâ-yi
“Whatever exists is both just and unjust; end equally justified in both.” (her ne ki mevcûd ise hem haklı/doğru ve hem de yanlıştır; ve bu iki hale de eşit derecede hak verilebilir) Nietzsche Bu şiiri azeri diyalektine çeviren ve facebooktan tanıdığım azer ismailov beye şiirin başına niçe’den alınma epigrafı da eklemesini rica ettim. O da sağolsun şiirin başına epigraf eklenmiş
“Bismillah. Lekad halekna’l-insâne fî ahseni takvîm, sümme redednâhü esfele sâfilîn.” Biz insanı ahseni takvîm üzere yaratdık, sonra onu esfel-i sâfiline (aşağılıkların en aşağısına) reddetdik.” Kur’an-ı Kerim PERSONA (MASKE) I Târihin şafağında -bu dünyâ sahnesinde- Yalnızca bir oyun vardı: “-Hangi Yeni Tanrıya insan kurbân etmeli?” -Maskeli oyuncular oynuyordu oyunu- İşte sahnede Molok! “-Yüzü niçin maskeli?” “-Şahsiyet bir maskedir: ‘Persona’
kumru yavrularından biri mezun oldu İlkokul 1. Sınıf bebesi iken köylülerden iki güvercin satın almıştım çatıda beslerim hevesiyle. Tabii besleyemedim kaçıp gittiler. Şimdi ihtiyarlık deminde tekrar çocuklaşınca yine beslemeye başladım En azından çocukluk hayallerimden birini olsun gerçekleştirmeyi başardım böylece…
http://www.tarihbilinci.com/konular/tarih-nedir-prof-dr-sahin-ucar.12922/ Tarih Nedir? Bu kadar ilim ve sanat bahsi yeter/ Kapat artık bu kurumuş yaprakları/ Gel beri, beraber öyle bir kalp getir / Ki gören ve anlayan bir kalp olsun. Şimdi Değilse Ne Zaman? Bismillah diyerek başlıyorum ve Allah izin verirse, insanlığın yeryüzü macerası hakkındaki düşüncelerimi açıklamaya çalışacağım. Bugüne kadar, asıl ihtisas saham olan İslam Tarihi hakkında sadece iki kitab
Tarih Bilinci sitesinde iktibas edilen bir yazım: Tarih Nedir? Continue »
YÖK, Mektepler ve İlme Dair1 Bugünlerde YÖK yine iş başında, “İndoktrinasyon”, yani “mecburî eğitim yoluyla ideoloji aşılamak için beyin yıkama” maksadının üniversite seviyesindeki tezâhürü işte bu YÖK kurumu. Üniversite seviyesinde bile hür düşünceyi kabul edemeyen bir kurum. Aslında, bütün kurumsal yapılar, beşerî faaliyetlerimizin bizim irademizden müstakil bir varlık ve işleyiş tarzı kazanmış, bize yabancılaşmış ve bize rağmen işleyen, “yabancılaşma” (alienation) biçimlerinden ibaret değil mi? YÖK kurumunun
Men bende-i sultânem, sultân-ı cihan-bânem Z’an dem ki ruhaş dîdem, şûrîde vü hayrânem Tûtî-i hoş-elhânem, sîmurg-i sühan-dânem Hem eşref-i hayvânem, hem efdal-i insânem Bazı âyîn-i şeriflerde geçer.Hz.Mevlâna’ya nispet edilen şiirlerdendir. Ama Furûzanfer’in DK neşrinde yoktur.
videmus per speculum in aenigmate et ex parte cognoscimus et ex parte prophetamus yetişmemde emeği olanlar albümü: allah hepsinden razı olsun, mekanları Cennâtü Adn olur inşallah. 1972 19 1973 bir kalb rahatsızlığından vefat eden ilk eşim hatice uçar. 1954-1978 1 993’de babam İshak Uçar. 1926-1995 1994’ten oğullarıma sahip çıkıp büyüten rahmetli annemin bu portresini eşimin vefatından bir sene kadar sonra